Bir UGG botum olmalı!!!

uggs
Klavyedeki Tırnak Sesi
En son orta ikide tırnaklarımı uzatmıştım. Şimdi de o kadar uzadı galiba kesmeye üşenince. Iyy, böyle çoluk çocuk sahibi ev kadınları gibi hissettim ama klasik olanlardan. Hani bunların kocası göbekli ve çirkindir, hatta çocuklar da çirkindir ama kadın taş gibidir. Süper pasta börek yaparlar, çocukların üstü başı mis gibidir, her gece kocalarıyla sevişmiş gibi bir halleri olur. Bel oyuntusu olmayan, dar popolu, mideli ama kadife tenlidir, tırnaklar da uzun ve ojeli...
Bööööööö, ben onlardan olursam gelin saçımı çekin !!!
Klavyeden salak salak tırnak sesi geliyor. Birazdan keserim ben onları, bu mesele de hallolur. Ben de o salak ve de görmüş geçirmiş moddan kurtulurum.
Dün V geldi aldı beni. Mis gibi de banyo yapmış... Allahım, zaten özlemiştim. Kokusunu içime çeke çeke bitirdim galiba. Bi'filme girdik ama şu an adını hatırlamıyorum. İkimiz de birbirimizden habersiz çok duygulanmışız, film bir dakika daha uzasaymış ağlayabilirmiş kendisi ama bilmiyor ki ben zaten ağladım çaktırmadan. Gerçi onun anlamaması bir mucize, kesin anladı ki beni eve bırakırken seni de üzdü dedi. Çıt bile çıkartmadım çünkü upuzun yolda. Zaten filmin yüzde kırkında V'nin suratını izledim, yüzde yirmisindeyse bana denk gelen kolunu mıncıklayıp öptüm billahi !!! Sinemadan önce de salak sulak konulardan bahsedip durduk. Apartmanlardaki çöp asansörleri mesela... O asansör değil boşlukmuş. Öyle bi'şey dedi işte. Sustum ben de. Patates yemeye devam ettim. O da limonlu buzlu çayından bir fırt çekti. Bol bol dudaklarını yedi. Hatta kanattı. Çantamdan çıkarttığım koruyucuyu sürelim dedim, sürdürtmedi.İnat. Kuru inat.
Ama başka bi'şey, çok başka.