Bir UGG botum olmalı!!!

uggs
Remax Resimli Arama !
Evet, bu da bir boş zaman geçirgeci !
Şöyle anlatayım. Yapacak hiç bir şey yoktur. Kişi interneti sadece bilgi alma amaçlı kullanıyordur. Muhabbet/Oyun/Facebook gibi şeylerle arası yoktur ve de oyalanmaya ihtiyacı vardır. İşte bu sırada daha önce de sözünü ettiğim "boş zaman geçirgeçleri" devreye girer.
Bunlardan biri de Remax'de Resimli arama yapmaktır.
Benim tercihim genelde; Ankara-Çankaya: Beysukent, Bilkent, Çukurmabar, Gaziosmanpaşa, Kavaklıdere ve OR-AN semtlerinden oluşuyor. Üst taraflarda gördüğünüz semtlerden birinde ben oturuyorum -bil bakalım hangisi-, üçünde de çalıştım... Diğer ikisinde de geziyor, tozuyorum !
Bu remax gezintisi sırasında, dudak uçuklatan rüküşlükteki ev dekorasyonlarından tut da, Kavaklıdere -çalıştım- ve GOP'un -gezip tozuyorum- mavi banyolu evlerinden görmek bile mümkün. Ben, her şekilde çok keyifli bir tura çıkmış oluyorum bu sayede... Nadiren ev beğenebiliyorum; evlenirken ne halt yiyeceğim bilemiyorum !!!
Son gezintimde gördüğüm en über ev işte bu:














-Tık tık yaparak büyük halini görebilirsiniz-
2 milyon 750 bin dolara satılıyor ve de Bilkent'te bulunuyor -gezip tozduğum yer! :)-
Bu evi elbette ki beğenmedim, zira uzanamadığım ciğere mundar demekle beraber, bu tür evleri gereksiz buluyorum. Doğuştan zengin olsaydım biliyorum ki bu tür evler son derece doğal gelirdi. Gereksiz olanlar apartman daireleri olurdu !
Durum bu ahali... Hayalimdeki evi* bulup buraya ekleyebilmek ümidiyle.

*Bunu detaylı bir biçimde daha sonra anlatırım.



Hâlâ Parasız/Eski Gripli/Kilo Vermek İsteyen/Hâlâ İşsiz
Hâlâ Parasız: Bizim evdeki durum; iş yok para da yok değildi ama artık öyle.
###
Eski Gripli: Çok kötü grip oldum ama ilaç içmeden kendisini yendim !!! V, zorla şurup ve de Parol içirse de, birer dozdan ilaç almış sayılmam diyerek güçlü bağışıklık sistemimle övünüyorum.
###
Kilo Vermek İsteyen: Lise sondayken tok karna 72, aç karna 70 kiloydum. Üniversiteye başladığım gün 65, dönem ortası 59 kiloya inmiştim. 2. sınıfa başladığımda 55, babam öldükten bir hafta sonra da 52 kiloydum. Sonra uzuuun uzuun 54 kilo gezdim. Staj yapmaya başladığım gün yine 54 kiloydum, bir ay sonra 59 kilo oldum ve öylece kaldım.
Diyetisyene gittim çünkü kilo veremiyordum. -Stajda yediğim yemeklerin içerisinde ne vardı çok merak ediyorum. Benim gibi çok çabuk kilo verebilen bir bünyeyi bile devirdi.-
Diyete başladıktan bir ay sonra 53 kiloydum ama bu farklı bir 53 kiloydu. Belim ve de "love handels/muffin top" denilen bölge incecik olmuştu. Diyet bitti ve de 54 kilo olarak yoluma devam ettim. Yaz tatili bitimi 58 kiloydum. İşe başladığım döneme kadar da öyle kaldı. İşsiz olduğum gün 59 kiloydum. Ama şimdi bir sorun var!!! 53 kiloyken bile giyebildiğim kotu şimdi de giyebiliyorum ama tartı 63 gösteriyor. Bu nasıl iştir anlamadım. Ya tartı bozuldu ya da kotu öyle bir esnettim ki 73 kilo bile olsam giyebilirim !!!
Şimdi ise hedefim 52 kilo.
Hâlâ İşsiz: İş aramıyordum ki işleneyim !!! Ama artık iş arıyorum, CV'me yeni bir çehre kazandırmaya çalışıyorum. Bu sefer devlet kurumlarını da deneyeceğim.
Nachos Partisi Planları - Davetiye İki Kişiliktir-
V benim için deli gibi çabalar ve de beni mutlu etmeye çalışırken ben kös kös oturuyorum ve bu durum beni ağlatacak kadar çok üzüyor. Bu öyle bir çaba ki, kimi zaman gerçekdışı gelecek kadar sahici ve de içten şeyler hissettiriyor bana.
Hayatımın hiç bir döneminde ailem ve de en yakın arkadaşım Ant Z haricinde kimseden bir şey istemedim. Ama severim/bayıldım kelimelerini herkese de sık sık kullandım ve de kullanmaya devam ediyorum. İşte ben bunları dedikçe madden ya da manen, bir şekilde karşıma sunan V beni deli gibi sevindiriyor.
-Enseden öptüm seni V-
Yukarıda anlattıklarım sebebiyle onun için bir şeyler yapmak istiyorum.
Mesela Burn After Reading'in DVD'si çıkmış. O filmi alsam, yanında da nachos yesek tıkabasa...
Sade mısır cipsi nereden alınır bilmiyorum, hangi sosu sever bilmiyorum, meksika fasülyesi pahalı mı ki?..
Benim sadece 50 liram var şu an !!! DVD 18 lira, cips 5 lira, sos ve fasulye beraber 15 lira etse; kafadan gitti işte... Feda olsun da, benim o parayla borç ödemem gerekiyor.
Öfleyip pöfleyip şımarıklık yapmak istemiyorum fakat böyle giderse benim işim zor.
V'ye, bu aralar görüşmeyelim bile diyebilirim.
O kadar utanıyorum onun çabasından ve her şeyi tek başına finase etmesinden.
Bi' mucize lütfen...
Göz Kapağı Peelingi ve Gereksiz Sancılar
Makyaj göz kapağından nasıl silinir? Ya yıkarsın, ya da pamuğa herhangi bir zımbırtıdan döküp silersin. Silme işlemini abartırsan da o peeling olur, Sızım sızım sızlanırsın.
#
Cumartesi, arkadaş nikahı vardı. Little Black Dress'im ve ben çok uyumlu ve de şıktık. İşin eğlenceli kısmı ise güzelim elbiseyi Outletçi ruhum sayesinda 11.90 liraya kapatmış olmamdı. Mango sağolsun !
Ayağımda da tahmini 11 cm'lik bir topuk, elimde mini bir çanta... Nikah için oldukça başarılı bir seçimdi fakat işler böyle yürümedi. Nikah sonrası bir sergi açılışına uğradık.
O sırada V aradı: Ne yapıyor, ne ediyordum ?
Ben onu seviyor ve özlüyordum; o zaman görüşmeliydik.
Zaten sergi anne-baba evine çok yakındı. V de orada kalıyor bir kaç haftadır -Sağlık sebepleri-.
Beni almaya geldi. Arabaya doğru yürürken ayakkabının ayağımı vurduğunu fark ettim. Canım acıyordu.
İstersem eve gidip ayakkabımı değiştirebilirmişim. İyi fikirdi ama V gereksiz yollara sapsın istemedim. -Bu düşüncemi sezmiş olacak ki akşam saatlerinde gerçekten istemese böyle bir şey teklif etmeyeceğini söyledi.-
İnsan kokoş olunca, V de kibar oluca "asgari ücret parasına akşam yemeği yiyelim"ci bir yere gittik. Ama henüz çok erkendi. Sadece sıvı tükettik. Bu sırada -ayakkabım sağolsun- derimin soyulduğunu fark ettim. Yara bandı almak için eczaneye uğradık. Tuvalette ten rengi çorabımı sıyırarak bandımı taktım. Her şey süperdi. V, eve gidelim de üstümü değiştireyim dedi. Bana ayak uydurmak istemesi kadar kibar bir davranış olamazdı, içim eridi ama belli etmedim. Ben sevinçten geberirken o mini bir defile yaptı. Siyah pantolon-ceket ve siyah beyaz tişörtte karar kıldık. Saçlar yapıldı ve de sürpriz restoranımıza doğru yola çıktık. Oraya vardığımızda yeniden "asgari ücret parasına akşam yemeği yiyelim"ci bir yere geldiğimizi fark ettim. Süper mezeler tattık. Balığa yer kalmadı. Bu arada benim sol ayak acı çekmeye devam ediyordu için için. Yemek sonrası -2 saat sürdü- kuzene çay içmeye gidildi. Bana çok acıdılar ve de ayakkabımı çıkartmamın iyi bir fikir olduğuna karar verdiler. Çıkartmamak için çok ısrar etmedim. Pofidik terliğe ayağımı soktuğumda dünyalar benimdi. Çay bitti, sohbet süperdi, saatler 01:30'u gösteriyordu; kalkma vaktiydi. Pofidik terliğe alışan ben, ayakkabımı giydim. A. bana çok acıdı ama ayakkabılarımı çok beğendi. El sallaştıktan sonra V'nin eline yapışarak merdivenlerden inmeye başladım. Acı gitgide dayanılmaz bir hale geliyordu. Ayakkabı her adımda derisi kalkan kemik altımı bir kere daha dağlıyor, beni acıdan acıya sürüklüyordu.
-V, n'olur dur!
-Neden?
-Ayağım; kahretsin...
-Tüh yahu!
-Bana mendil verir misin, ayakkabıma tepeceğim.
-Tabii... Al bakalım, çantanı da ver...
-Hah
-Oldu mu?
-ayakkabının üstünde yaylanırken; galiba evet!
Ayakkabımın basıncına dayanamayan yarabandı yürüye yürüye tepeme çıkmış. Ve ben ona çok kızdım. Bir daha onu ve hiç bir arkadaşını bir yerime yapıştırmayacağım.
Gün bu gün, ayağıma bakmayı akıl ettim. Kemiğin altı kemik seviyesine kadar şişmiş. Galiba iltihaplanmış da... Canım çok yanıyor.
Karındaş-en G'nin Bactroban'ı var Allahtan!!!
Hıdırellez
Biliyorum, isteklerim yerine gelince bile anlamıyorum.
Ben bunu Hıdırellezde diledim ve de oldu diyemiyorum.
Ama oluyorlar ve ben isityorum.
#
Londra'ya gitmek istiyorum. Hem de iki hafta gitmek istiyorum Hıdırellez.
Sonra domuz gibi sağlıklı olayım, herkes olsun istiyorum.
Beni sıkıntıdan çıkartacak kadar para istiyorum sadece. Beni sıkıntıdan çıkartacak kadar para, artı 441 lira istiyorum. Londra'ya gitmek istiyorum Hıdırellez.
V hep olsun istiyorum. Onu göremediğim her saat zor Hıdırellez.
Ben galiba onunla ölene dek yanyana olmak istiyorum. Hayatımda ilk defa istiyorum bunu Hıdırellez.
Ben tekrar üniversite okumak istiyorum, hem de tereyağından kıl çekmek kadar basit olsun istiyorum. Galiba gazetecilik okumak istiyorum Hıdırellez.
Bir de bu dileklerim gerçek olsun istiyorum.
Sen bunu, ben gerçekten istersem yaparsın, biliyorum Hıdırellez.
Londra Yolcusu Kalmasın
Arkadaşım davet etti. Hep ederdi ama bu sefer ciddiye aldım. Önce Luthansa bilet fiyatlarına baktım: Yıkıldım. THY neyime yetmiyor dedim sonra... Gidiş dönüş her şey dahil fiyat: 441 TL.
Dondum önce, sonra öyle bir gülümsemişim ki, kuru dudaklarım gerilerek yanmaya başladı. Sevinirken acı çekmek istemedim. Sibel Can gibi "inanmıyorum" dedim defalarca.
Ben Londra'ya gitmek istiyorum.
Gerçekten çok istiyorum.
Ve biliyorum ki çok istersem bu olur.
Etenşın
May tenşın düştü, ben de düştüm.
Pofff !!!
Peynire tuz ekip yemek mantıklıymış; peynir yemek için bahanem oldu daha ne.
#
V
Gel hiç kıpırdamadan film izleyelim seninle.
Kokusuz kokun bile yetsin.
Star TV'ye Ne Oldu ?
Ama CNN Türk Coştu !
Diye düşünen sadece ben mi varım ki? Logo yeri değişiminden bahsetmiyorum elbette ki... Bi'terslik var kanalda; abuk sabuk filmler veriyorlar, bir skunet söz konusu sanki. Bi'şeyler kötü giderse dediydi dersiniz.
#
ÇYDD konserini ayıla bayıla izlemedim diyorsan bunu okumayı bırak! CNN Türk'ün canlı yayında verdiği "Fazıl Say ve Arkadaşları" konseri tek kelimeyle muhteşemdi. Tolga Salman harikalar yarattı; zamanında kendisine çocukluk hoşlantısı ile yaklaştığım için mutlu etti beni.
O adam bir kaç sene evvel fena halde yakışıklıydı biliyo'musun?