Bir UGG botum olmalı!!!

uggs
GEÇMİŞ ZAMAN YAZILARI: Doğumumun yıldönümü.
Ne kadar farklı olabilir ki diye düşündüm sabah. Her yıl aynı terane. İş çıkışı arkadaşlarla kutla, sonra aileyle kutla. Kutla da kutla ama ben son derece uyuz, ama hep... Sevemedim doğum günlerimi.
Bi' şartla severim gibi geliyor! Bana hiç arkadaşlı doğum günü yapılmadı. Yani sadece yakın arkadaşımla buluşacağım sanıp bir kaç arkadaşımı görmedim ben. Organizasyon denen şey zor mu bu kadar? Zorsa ben nasıl yapıyorum çevremdekilere? Düz mantık şeysinden yola çıkarsak ben zor işlerin insanıyım. Überim, hüperim.
V sonradan itiraf ettiğine göre evden dayanamayıp erken çıkmış. Bizim caddedeki über lüks, "1 aylık asgari ücrete yemek yiyelim" restoranında kendine bir kahve ısmarlayarak beni alma vaktinin gelmesini beklemiş. Ben o civarlarda makyajlı ama gecelikli olarak ne giysem diye düşünüyor, aynı anda da saçımı kurutuyordum. Şıklığı ve seksiliği detaylarda gizli, son derece muhteşem kostümümle apartman girişindeki merdivenlerden gri tişörtüyle beni bekleyen o şanslı insanoğlunun yanına yürümeye başladım. Bakalım detayları fark edecek mi diye de heyecan yaptım kalbimin içinde. O gri tişört üzerindeyken, ancak benim büyüleyici beyaz tenimi fark edebilirdi. Seksi kırmızı çoraplarımı değil. Kırmızı çoraplarımın seksi olduğu düşüncesini ise V soktu aklıma. Halbuki ben "son derece sevimli" etiketiyle almıştım onları.
Soluğu gizli-kuytu, lüks-elit restoranımızda aldık.Hediyemi açtım, yemeğimi yedim, pastamın mumunu üfledim, şampanyamı içtim, mutlu oldum, sevindim. Ben neredeyse en güzel doğum günlerimden birini geçirdim. Eve gelir gelmez de uyudum.